-
Celladım ve Saatim
Kimse bilmedi hep aynı saate bakıp durdum,
Anlayamadılar belki de beni umursamadılar…
Koluma bağladığım saate bakınca,
Zamanımın dolduğunu anladım…
Daha yeni yerleştirdiğim pil çoktan bitmiş,
Saatim ebedi bir sonsuzluğa merhaba demişti bile…
Ben de huzur içinde ölebilecek miydim ?
Sakince yastığa başımı koyabilecek miydim ?
Sonra saate bakıp sadece gülümsemekle yetinmiş,
Ömrümün bir rüzgar gibi geçtiğini farkettim…
Kellemin celladına son bir kez bakıp,
Son hamleyi yapmasını bekledim…
Boynumu kütüğe koyduğumda bile,
Saatime bakıp çalışmasını arzuladım…
Yerinden oynamamakla birlikte,
Git gide yok olduğumu anladım…
Etrafımı güçlükle görüyor,
Celladımın ölüm zilimi çalışını dinledim…
Cellad armağanını indirirken bile saate göz atıp,
Belki ölmeden çalıştığını görürüm diye umdum…Büşra K.
…..
-
“Yaşlı” Ağaçlar
Zorla getirildiğim bu yere,
İtile itile yola çıkarıldım…
Arkamdan ittirip,
İlerletme çalıştılar…
Kısa bir nefes almak istedim,
Onu da yakalayıp elimden aldılar…
Söylediğim o kadar sözü,
Sadece duvarlar ve kuşlar dinledi…
Onların kulakları yoktu,
Söylenenleri işitmediler….
Bekledim, anlamalarını bekledim…
Ama hep yüz çevirdiler…
Yol kenarlarına baktığımda,
Yaşlı ağaçlar gördüm…
Hem yaşlı hem de gözü yaşlı ağaçlar,
Yağmur onların gözyaşları olmuştu artık…
Her kararan gökyüzünde,
Gözlerinin yaşlanacağını biliyorlardı…
Yere saplı ayaklarının beslenmesi için,
Gözyaşını dört gözle beklediler…
Bir fırtınada yıkılmamak için,
Gözyaşlarının esiri oldular…
Şuan ki gözü yaşlı halime bakıp,
Yanaklarımdan süzülen yaşları sildim…
Kendimi daha güçlü hissedip,
İttirmelerine izin verdim….Büşra K.
…..
-
Merhaba Hüzün
Bazen hüzne “merhaba” diyorum…
Bazen de selamsız geçiyorum…
Ama her zaman arkama dönüp bakıyorum,
Hüzünde bana bakıyor mu diye…
Arkasına hiç bakmayan hüznüm,
Yine sığınacak bir yer arıyor…
Arkasına hiç bakmaması gereken ben,
Yine acılara yüzümü dönüyorum…
Hüzne bakan gözlerimi suçlayıp,
Onları kör ediyorum…
Ama bu seferde gelen hayallerimi göremiyorum…Büşra K.
-
“Hiç”
Sayfaları karıştırırken
Gördüğüm tek şey “hiç”…
Bu kadar mı kelebek misali oldu ömrüm…
Sadece bir günden mi ibaretmiş…
Elle tutulacak birşey bulamıyorum…
Tutsamda hissedemiyorum…
Mumu yaktığımda yanmasını beklerken,
Sert bir rüzgar hissediyorum…
Karanlıkta kalmakla beraber,
Burnumun ucunu göremiyorum…
İlerlemek için ellerimi kullanıyor,
Yine ilk onu kurban veriyorum…
Artık sayfalara bakıp birşey arayacağıma,
Ellerime bakmakla yetiniyorum…Büşra K.
…..