-
Balkonda Kuş Beslemek
Yaklaşık 2 haftadır evde bakliyat namına bir şey bırakmadım. Bulgur, ince bulgur, arpa şehriye, tel şehriye stoklarımı tükettim. Şimdi sırada pirinç, mercimek çeşitleri var 🙂
İlk olarak mutfak camının önüne bulgur bırakarak başladım. Saniyesinde kuşlar camın önüne doluştu ve 2 dakika içerisinde bütün bulgurlar bitti. Tekrar, tekrar derken, alt kat komşularımın camlarının önü kuşların kakaları ile doldu. Hayır işleyeyim derken, komşu hakkına girmek olmazdı. Bir tabağı doldurdum ve balkona bıraktım. Sonuçta kuşlar balkondaki yemi de fark ediyorlar ve bir güzel yiyorlar. Sadece kendi balkonum pisleniyor. Temizlemesi biraz zor oluyor ama buna değer.
İlk yemi fark ettikleri an çıldırıyorlar. Tabağın tepesine bir anda doluşup etrafa döküp saçıyorlar. Sonrasında etraftakileri yemeye başlıyorlar. Çıkardıkları sesleri ve bazen yemek için birbirleriyle ettikleri kavgaları izlemek çok eğlenceli. Tavsiye olunur…
…..
-
En Kral Nostaljik Şarkı: Demet Sağıroğlu – Şikayetim Var!
Malum kendime koyduğum tanı: Depresyon. Hal böyle olunca eski nostaljik şarkılar dinleniyor. Dinlediğim şarkılar arasında en güzeli işte bu:
Demet Sağıroğlu – Şikayetim Var!
Şikayetim var
Çok üzdünüz beni beni beni of
Gülmedi hiç yüzüm
Güldürmedi kader
Neden nedenŞikayetim var
Çok üzdünüz beni beni of
Gülmedi hiç yüzüm
Güldürmedi kader
Neden neden neden neden bilmem……..
-
Verilen Mücadelenin Sonuna Gelinmiştir… Sanırım Depresyondayım!
Koca kışı geçirdik, sorun üstüne sorunlar yaşadık. “Kazasız belasız atlattık” dedik, ama psikolojimin içine etmişim haberim yokmuş…
Bugün Yumurcak TV’yi izlerken buldum kendimi. “Üçgennn, kareee, daireee. Aaaa araba, uçak. Üçgen, kare ve daireden şekiller yapıyoruz. Çok eğlenceli değil mi?”
🙂 Ağlanacak halime gülüyorum artık…
Dumlupınar’ın Hazin Öyküsü’nü bilir misiniz? Ben uzun yıllar önce ilk Ali Kırca’nın albümünde Jülide Gülizar’dan dinlemiştim.
Çanakkale Boğazı… Narburnu açıkları…
4 Nisan 1953… Saat 02:15Jülide Gülizar anlatıyor:
…..
-
Hadi Baba Gene Yap, Gene Yap Baba Gene Yap!
Babalarımız hayatın hep güzelliklerde dolu olduğunu göstermemiş midir? Sonra büyüdükçe yaşadığımız hüsran…
Yaşar Kurt’un en güzel şarkılarından birdir “Hadi Baba Gene Yap”. Uzun zamandır dinlememiştim ve bugün dinleyince paylaşmak istedim. Bu güzel şarkıyı keşfedememiş olanlar varsa aranızda, bu sayede keşfederler…
…. veeee şarkının hikayesi…
Çocuk ile babası tran yolculuğu yapacaktır. Çocuk yolculuk öncesi yerde satılan şapkalardan ister. Babada alır. Trene binerler. Tren hareket eder. Çocuk başını trenin camından dışarı çıkarır. Baba “Yapma, etme, uçacak şapka” dese de aldırmaz çocuk. Baba kapar çocuğun başından şapkayı, saklar arkasına…
…..
-
Eriklere Dalan Var!
Yeğenim komşunun eriklerine dalmış, cebini eriklerle doldurmuş gelmiş…
Yeğen:
– Teyzeeee, eriklere daldım.
Ablam:
– Oğlum, yapma böyle şeyler. Haramdır, günahtır, diyerek yeğenime nasihat veriyor.
Teyze: (Yani Ben 🙂 )
– Dal, boş ver ilerde anlatacak anın olsun. Haylazlık yapılmayan çocukluk mu olur?, diyorum.
Benim sözüm dinleniyor, abartılıyor ve yine erikler geliyor. Biz yemiyoruz tabi.
Bu aktivite çocukluk yıllarında yapılmayacak ta ne zaman yapılacak ki 🙂
…..