-
Mehmet Ali Birand’ın Ölümüyle Gelen Kaybetme Korkusu!
Sabah uyandım, ilk gördüğüm haber Mehmet Ali Birand’ın öldüğü oldu. Sonra haberler değiştirildi, “Yoğun bakımda” dendi. İyileşir inşallah dualarıyla günü yaşadık…
Ama son dakika haberi 18:29’da düştü haber sitelerine. Mehmet Ali Birand hayat mücadelesine yenik düşmüş, ölmüştü.
Mehmet Ali Birand bizim için çok değerliydi. Haberleriyle akşam yemeklerimize eşlik ederdi. İçtendi. Sürekli dili sürçerdi. Biz bu haliyle O’nu çok severdik…
Bir kaç gün önce haber bülteninde izlediğimiz adam artık yok. Artık akşam yemeklerimize eşlik etmeyecek. Aldı başını gitti, ailesini ve sevenlerini terk etti ve gitti…
…..
-
Silver Molly Balığım Ak Pak Oğlan Öldü:(
Evlendiğimiz günden beri eşim “Akvaryum alalım” der durur. Ama “Balık dediğin küçük fanusta sehpa üzerinde bakılır” diyen, öyle daha şık durur düşüncesinde olan beynim buna müsaade etmedi 🙂
Yıllar sonra Sevcan Ablam artık akvaryumunu eve sığdıramadığını, bize vermek istediğini söyledi. Kıramadım arkadaşımı. Aldık bakmaya başladık.
İçinde beş tane balığı vardı. Bende “Bize özel iki tane balık alalım” dedim. Molly cinsi biri siyah diğeri beyaz iki tane balık aldık. Siyaha “Kara Kız” (cinsiyetlerini bilmiyoruz ama içinden öyle geldi), beyaza “Ak Pak Oğlan” isimlerini verdim.
Ama dün akşam Ak Pak Oğlan suyun üstünde ters dönmüştü. Çok üzüldüm. İşte bu yüzden hayvan bakmak istemiyorum. 🙁 Elmas’ımla mutlu mesut yaşıyorduk. (Elmas su kaplumbağam. Sizleri daha kendileriyle tanıştırma fırsatı bulamadım.)
…..
-
Bilge İle Yılanın Hikayesi: “Sende Evlat Acısı, Bende Kuyruk Acısı Hikayesi”
Dün akşam gelişen, başımıza gelen bahtsız olaylar sonucu anlattım bu hikayeyi eşime. “Bu bahtsızlıklarımız, bu hikaye gibi olursa hiç şaşırma!” dedim. Dediğim gibi de oldu. Müneccim bokumu yedim anlayabilmiş değilim…
Son günler yaşadığımız olayların tam tercümesi bu hikayedir…
Bir zamanlar yoksul adamın biri bir yılanla dost olmuş. Adam ne zaman başı sıkışsa, darda kalsa, yılanın kuyusunun başına gidermiş. Orada bekler; yılan da kuyudan çıkıp adama bir altın lira verirmiş. Bu hep böyle sürmüş.
Derken aradan uzun yıllar geçmiş. Adam bir gün hastalanmış. Yataktan kalkamaz olmuş. Sonra oğlunu çağırmış. Oğluna demiş ki: “Filanca kuyunun yanına git. Orada bekle, bir tane yılan çıkacak oradan. O yılandan korkma dosttur o yılan. Yılan sana bir altın lira verir onu alır gelirsin” demiş…
…..
-
Şehrim İstanbul’da Kahve ve İstanbul Keyfi
Şehrim İstanbul, İstanbul’u boydan boya seyre dalmanın keyfini sunuyor…
İnanılması güç, doyumu mümkün olmayan bir seyre dalmak ister misiniz? Süleymaniye Camii arkasında bulunan, Süleymaniye Fetva Yokuşu’na gidip bunu kaçırmayın…
Her Beyazıt – Eminönü taraflarına gidişimizde mutlaka uğrarız Cafe Şehrim İstanbul’a. Bu sefer Sevcan Ablam’la yudumladık kahvelerimizi o eşsiz manzara karşısında…
Sıcacık ambiyansı muhteşem manzarasıyla sizi tamamen büyüleyecek bir manzara. İstanbul Kanatlarımın (Ayaklarımın) Altında’nın değişik versiyonu. Hatta daha bir güzeli…
…..
-
Bi Yılbaşı Ağacımız Eksikti. O da Oldu, Tam Oldu :)
Bizde yılbaşı ağacı aldık süsledik. Genelde çocukları olanlar, çocukları için evlerine yılbaşı ağacı alıyorlar. Eeee bizde de hala ben çocuk olduğum için, sağ olsun Eşim bir dediğimi ikiletmedi. Süsleme işini ben yaptım tabi. Doğaçlama davrandım. 🙂 Şaheser çıkartamadım ama, fenada olmadı.
Herkesin yeni yılını şimdiden kutluyorum. Kötülerin azaldığı (azaldığı diyorum çünkü yok olması imkansız), iyiliklerin çoğaldığı, sağlıklı, sıhhatli, mutlu, huzurlu ve bol paralı bir yıl diliyorum.
İyi seneler…
…..