-
Mel Gibson’un Muhteşem Filmlerinden Biri: The Patriot
Mel Gibson, hem oyunculuğuyla hemde yönetmenliğiyle bir çok filme imza atmıştır. The Patriot (Türkçe İsmi: Vatansever) filminde oyunculuğuyla gözleri dolduruyor…
Film, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nı (Amerikan Bağımsızlık Savaşı, 1775–1783 yılları arasında Büyük Britanya ve Kuzey Amerika’daki On Üç Koloni arasında geçen, ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kurulmasıyla sonuçlanan savaştır. Amerikan Devrimi olarak da bilinir) anlatıyor.
Benjamin Martin (Mel Gibson) savaş yanlısı değildir. Çünkü geçmişinde Fransız-Yerli Savaşının kahramanı olmuş ve ailesini barış içinde yaşatabilmek için savaşmamaya yemin etmiştir. Ama savaş çıkmıştır ve büyük oğlu savaşa katılmıştır…
…..
-
Edward Scissorhands – Makas Eller Filmi
Her defasında 2000 yılının öncesi filmlere burun kıvırırım ve her defasında büyük bir keyifle filmi sonlandırırım…
Yine aynısı oldu. 1990 yapımı olan “Edward Scissorhands” filmi için eşim beni, “Ama Johnny Depp var!” demesiyle ikna etti. İyi ki de etmiş 🙂
Filmi izlediğimde aklıma Erol Evgin’in şarkısı “Ben İmkansız Aşklar İçin Yaratılmışım” geldi…
Edward Scissorhands yani Türkiye’de Makas Eller olarak yayınlanan film, 20th Century Fox tarafından aile kitleleri için komedi-dram-macera-romantizm film olarak yapılmıştır. Tim Burton Beter Böcek’te olduğu gibi her zaman ki iç dünyasını konuşturmuş. Ayrıca film En İyi Makyaj dalında Oscar’a aday gösterilmiş.
Filmin Hikayesi Şöyle:
Film, dışarıda kar yağarken, küçük bir kızın uykuya dalmadan önce büyük annesine “Neden kar yağıyor, büyükanne?, Nereden geliyor?” demesiyle başlıyor. Büyük anne “Bu uzun bir hikaye” dese de küçük kızın ısrarıyla Edward Scissorhands’ın hikâyesini anlatmaya başlıyor…
…..
-
“Muhteşem Bir Film İzlemek İstiyorum” Diyorsanız, Intouchables Tam Size Göre!
Son zamanlarda bazı kararlar aldım. Bunlardan biride hafta sonu telefonumun sesini kısıyorum ve sadece eşime zaman ayırıyorum. Bu sayede bölünmeyen filmler izleyebiliyoruz…
2 gün boyunca sayısını hatırlamadığım bir çok film izledik. Uzun zamandır izlediğimiz filmler arasında beni etkileyen film pek yoktu. Intouchables’ı izleyene kadar…
Öncelikle şunu belirteyim, film gerçek bir hayat hikayesi. Geçirdiği kazadan sonra felç olan zengin aristokrat Philippe. Bir adam düşünün, boynundan aşağısı tutmuyor. Neden bu hale geldiğini söylemeyeceğim. Philippe zengin olduğu için etrafında bir çok hizmetlisi var. Muhteşem bir malikanesi ve kendini seven, sadık çalışanlarıyla birlikte yaşamını sürdürüyor. Ancak Philippe’in erkek bakıcıya ihtiyacı var. Yanında çok fazla erkek bakıcı barındıramayan Philippe, cezaevinden çıkmış Driss’i bakıcısı olarak işe alıyor. Herkes Driss’in bu iş için uygun olmayacağını düşünürken, Philippe ona inanıyor ve bir şans veriyor. Dünya dursa yan yana gelmeyecek olan bu iki karşıt dünya görüşünün çarpışmasının ve zamanla çılgın bir dostluğa dönüşmesinin, insanı derinden etkileyen hikayesi…
…..
-
The Hobbit : An Unexpected Journey (Beklenmedik Yolculuk)
Oradaydık ve Şimdi Buradayız
Yaşamımda ilk okuduğum fantastik dünya kitaplarından biridir Hobbit. J.R.R. Tolkien ile tanışmam bu kitapla olmuştur. Çevremde FRP (Fantastic Role Play) oynayan ve oynattığım arkadaşlarımın bir çoğu The Lord Of The Rings (Yüzüklerin Efendisi) serisi ile fantastik roman okumayı sevmişlerdir.
FRP oynamaya başladığım yıllarda (Commodore 64 ve Amiga 500 dönemi) geleceğimi bu kadar etkileyeceğini hissetmiştim. Biz o dönemlerde fantastik dünyayı Andersen’in Masalları, Dede Korkut Hikayeleri, Denizci Sinbad’ın fantastik maceraları, Alaaddin’in Sihirli Lambası ve Yunan Mitolojisi’nden ibaret sanıyorduk. Sonuçta bahsettiğim dönem (1987-1990) arasındaki dönemdi…
…..
-
Bugün Aslında Dündü – Groundhog Day Hakkında
“Aynı günü tekrar, tekrar ve tekrar yaşasaydınız ne yapardınız?” Cuma günü Canım Necla’m ile kahvaltıda “Her günüm aynı” diyerek veryansın ederken, tavsiye etti bana. Hemen izledik. İyi ki de izlemişiz…
Hava durumu spikeri olan Phil Connors, yapımcısı ve sevimli kameramanı ile birlikte Pennsylvania’daki Punxsutawney kasabasına geleneksel Groundhog Day şenliklerini görüntülemek için gönderilir. O gün, belki de Phil’in hayatının en kötü günüdür, ama bundan beteri de vardır: Phil’in karabasanı, her gün tekrarlanır. Artık her gün, onun için Groundhog Day yeniden yaşanmaktadır. Phil, o gün olacak her şeyi bildiği için bunun avantajlarını kullanmayı zamanla öğrenir. Ama, hayatının kadının kalbini kazanması için daha yapması gereken çok şey vardır…
…..