Papatya’M a
“Zamanla herşeye alışıyor insan” sözü tanıdık gelir herkese. Mümkün müdür yalnızlığa, sevdiklerinden uzakta yaşamaya alışmak. Yoksa üzerimi örtülüyordu, alıştım zannederek…
Öyle özleniyor ki dostlar, dostluklar…
Gecenin bir yarılarına kadar oturup edilen sohbetlerin, evden sabahın 3′ünde kaçıp, yanında bulunamayan dostun camına taş atıp, AKLIMIZDASIN diyebilmenin tadı nerede bulunur ki. Ya da dostun AŞK ACISI çekerken, onun acısını çekmek, nerede yaşanır yada hangi yeni başlayan dostluklarda kazanılır…
İlk sigara, ilk bira, ilkler…
Dostlarda yapılır doğrusuyla yanlışıyla, acısıyla tatlısıyla…
Ev geçindiren aileler gibi, hafta başında alınan harçlık salı günü bitince, başlanır efkar şarkılarıyla evin yolu okul çıkışı tutulmaya. 10 km’lik yol uzar da uzar… Geriye kalan ayak ağrısı, dostunla uzun uzun konuştuğun güzel anlar kalır aklında…
Zaman dostları ayrı yerlere fırlatmış olsa da, ONLAR birbirlerini özlerler, her zaman anarlar. Tadımlık görüşmeler yetmez. Zamanla herşeye alışamaz insan.
Candostum Papatya’M a
Nihal
21.04.2009
Bir Cevap Yazın